Batı'nın medyayı baskı aracı olarak kullanması
Ağustos 29, 2023
8 Tracks
00:00
1X
- Bu sohbetimizin ilk bölümünde Batı özellikle de Amerika'nın medyayı baskı aracı olarak kullanmasını ve iletişim imkanlarını kötüye kullanmalarını konu edineceğiz. İnsanoğlunun atmosfer ötesi ortama yani uzaya erişmesi ile bu alanda belli başlı dört hipotez mevcuttur. İlk hipotez, hava sahasının atmosfer ötesine kadar tamamen serbest olduğu ve hiçbir ülkenin mülkü veya hakimiyeti altında olmadığıdır. İkinci hipotezde[...]
- Bu bölümde uluslararası iletişim ve telekomünikasyon kurumlarının iletişim hakkına yaptıkları vurguyu konu edineceğiz. Uluslararası Telekomünikasyon Uydu Örgütü-ITSO- geçmişte İNTELSAT adı ile tanınıyordu. Bu örgüt 1946 yılında küresel uydu telekomünikasyon sisteminin oluşturulması için işe başladı. Uluslararası Telekomünikasyon Uydu Örgütü'nün esas sözleşmesinin ön sözünde şöyle yazılmaktadır: " Bu kurum, devletler arası bir kurum olarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel[...]
- Bu bölümde İran kanallarının uydu üzerinden yayınlarının kesilmesinin tarihine göz atmak istiyoruz. Geçen bölümde uluslararası iletişim ve telekomünikasyon kurumlarının iletişim hakkı ve ülkelerin uydu yayınlarına erişimde eşit hakka sahip olduğuna yaptıkları vurguyu konu ettik. Bu bölümde İran uydu kanallarının yasa dışı bir şekilde yayından kaldırılmasının gerçeklerini incelemeye çalışacağız. Emperyalist güçler bağımsız ve muhalif ülkelere karşı yaptırım[...]
- Geçen bölümde İran televizyon kanallarının uydu üzerinden yayınlarının yasa dışı bir şekilde kesilmesini konu etmiştik. Bu bölümde ise uluslararası hukuk açısından meydatik müdahaleyi konu edineceğiz. Günümüz dünyasında uydu kanallarını güçlü medya organları olarak tanımak gerekir. Ülkelerin her biri uyduların sağladığı bu imkanlardan kendi mesajlarını aktarmak için yaralanır. Bu arada kimi sultacı güçlerin uluslararası uydu kanallarının[...]
- Emperyal güçlere bağlı medya organlarının diğer bağımsız ülkelerin kamuoyunu kışkırtmak için giriştiği faaliyetlerden biri de hukuki meselelerin siyasileştirilmesidir. Bu doğrultuda bu medya organları gerçekleri tepetaklak göstermek sureti ile kamuoyunu özel bir şekilde yönlendirmeye çalışırlar. Bu gibi ihlal durumlarına bakan merci ise uluslararası hukuki kurumlar ve kuruluşlardır. Bu çerçevede İran İslam Cumhuriyeti'nin barışçıl nükleer faaliyetlerinin siyasileştirilmesi[...]
- Geçen bölümlerde de değindiğimiz gibi serbest bilgi dolaşımı kavramı uluslararası boyutta 14 Aralık 1946 yılında dikkate alındı. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunun kulisinde düzenlenen ilk Serbest Bilgi Dolaşımı Oturumunda 59 sayılı kararname onaylandı. Bu kararnamede şöyle bir yazı yer almaktadır: "Serbest bilgi dolaşımı insanlığın temel haklarından olup Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın saygı duyduğu tüm özgürlüklerin kriteri[...]
- Diğer alanlarda olduğu gibi medya yayınları alanındaki haleller ve ihlaller de uluslararası hukuk açısından uluslararası hukuki sorumluluk doğurmaktadır. Bu sorumluluk çerçevesinde bir kaç taahhüt söz konusudur. Böylece ihlal mahiyeti taşıyan girişimin durdurulması, uluslararası taahhütlerin uygulanması, tazminat ödenmesi, verilen zararın telafi edilmesi, ihlali kabul etmesi, esef bildirmesi veya resmi özür dileme durumları ile karşı karşıya kalınmaktadır.[...]
- Bu bölümde uluslararası toplumun uydu faaliyetlerini denetlemek için hukukun hazırlanması yönündeki çabaları, kimi Batılı ülkelerin medya terörizmi doğrultusundaki girişimlerinin örnekleri ve boyutları ayrıca iletişim ve telekomünikasyon alanındaki yasa dışı ve zalimane yaptırımları uzun uzadıya konuşmaya çalışacağız. Programımızın geçen bölümünde ülkelerin uydu kanallarının yayınları karşısındaki sorumluluklarını konuşmuştuk. Programımızın son bölümde uydu yayıncı kuruluşlar ve şirketlerin uluslararası[...]